Ana içeriğe atla

GiBBERiSH (Cabbarca) Meditasyonu


Zihin kontrolden çıktığı zaman, yokuştan aşağı hızla koşan vahşi at sürüsü gibidir. Zihin o kadar hızlı ve kontrolsüz çalışır ki, 1 dakika önce ne düşündüğünüzü hatırlayamazsınız.. 10. yüzyılda Anadolu'da yaşayan Cabbar isimli bir Sufi ustası bu soruna bir çözüm getirmiştir.  GiBBERiSH (Cabbarca) Meditasyonu
İlk aşama : 15 dakika
Gözler kapalı yatağında oturup, ışıkları kapa ve bilmediğin bir dilde konuşmaya başla. hepimiz çocukken bunu yapmışızdır. Mesela Japonca bilmiyorsan, uyduruk ir Japonca yaratabilirsin veya Afrika dilleri Tüm seslere, ne gelirse gelsin izin ver. Dile, dil bilgisine, ne söylediğine kafa yorman gerekmiyor. Anlam hakkında kafa yormana gerek yok çünkü bunun anlamla hiç ilgisi yok. Ne kadar anlamsız konuşursan, o kadar faydalı olur. kelime uyduramadığın zaman durma ! lalalala diyerek devam edebilirsin.

Tamamıyla gibberish’in içine gir. İstediğin her sesi çıkart ama bildiğin bir dilde konuşma. İçinde ifade edilmesi gereken ne varsa ifade edilmesine izin ver. Kus onu. Tam bir farkındalıkla, fırtınanın merkezi olarak çıldır. Zihin her zaman sözcüklerle düşünür, gibberish bu sürekli söze dökme kalıbını kırmaya yardım eder. Düşüncelerini bastırmadan gibberish’le onları dışarı çıkarabilirsin. Bedeninin de aynı şekilde ifade etmesine izin ver.
İkinci aşama : 15 dakika
Karnının üzerinde yere yat ve dünya ana ile bütünleşiyormuşsun gibi hisset. Her nefes verişte altındaki yer ile bütünleştiğini hisset.
Not: Video 1 saatlik versiyonudur 



OSHO NO-MİND(Zihinsizlik) Meditasyon Terapi: 2 Saatlik terapi versiyonu

Osho No-Mind meditasyonunu ilkin Zen akşam konuşmalarının bir parçası olarak tanıtmıştır. Daha sonraları; yedi gün, günde iki saat süren bir grup yöntem haline gelmiştir. İlk saat katılımcılar gibberish yapar. İkinci saat, hiçbir şey yapmadan sessizce otururlar.
İşte size; Osho’nun meditasyonu ilk tanıttığı konuşmadan seçilmiş bir parça:
İlk parça gibberishtir. “Gibberish” kelimesi bir Sufi mistikten gelir, Jabbar. Jabbar asla bir dili konuşmadı, o sadece saçma sesler çıkardı. Hala binlerce müridi vardır çünkü söylediği şey şuydu, “senin zihnin sadece gibberishtir. Onu bir kenara koy ve kendi varoluşunun tadına bakacaksın.”
Gibberishi kullanırken, anlamlı şeyler söyleme, bildiğin bir dili kullanma. Çince’yi kullan, eğer Çince bilmiyorsan. Japonca’yı kullan, eğer Japonca bilmiyorsan. Almanca kullanma, eğer Almanca biliyorsan. İlk kez olarak özgür ol- tıpkı bütün kuşların olduğu gibi. Basitçe, zihnine ne gelirse; mantıklılığı, akla uygunluğu, anlamı, önemi hakkında rahatsız olmadan bırak- tıpkı kuşların yaptığı gibi. İlk kısım için dili ve zihni bir kenara koy.
Bunun üzerinden ikinci kısım ortaya çıkar,muhteşem bir sessizlik, gözlerini kapat ve vücudunu tamamen dondur, bütün hareketlerini, içindeki enerjiyi arttır. Şimdi ve burada kal.
Osho,Live Zen serisinden seçilmiştir.
İNSANLAR NEDEN NO-MIND (ZİHİNSİZLİK) MEDİTATİF TERAPİSİNİ YAPAR :
*Sessizlik yaratmak için
*Kontrol edilemiyen, negatif zihini huzura kavuşturmak için
*Zihnin ötesine gitmek için
*Kendimi toplu zihinden özgürleştirmek için
*Kaynağıma dönmek için
*İfade etmediğim her şeyi dışa vurmak için
*Çöplüğü dışarı atmak için
*Zihnimi yükten kurtarmak ve yer açmak için
*Enerjileri serbest bırakmak için
*Fikirleri sona erdirmek için
*Akıldışının içine girmek için
*Zihni gevşetmek, gerginken rahatlatmak ve kendi içinde daha derine gitmek için
*Zihnin yüklerini atmak için
*Yaratıcılığı uyandırmak için
*Sesi şifaya dönüştürmek için… Oturma aşamasındaki algısal kısımla tamamlanır
*Zihni efendi değil hizmetçi yapmak için
*Zihnin yarattığı sorunları ve gerilimleri sona erdirmek için
*Kendimin daha derin katmanlarıyla temasa geçmek için
*Saçmalığı çok basit ve güçlü bir yolla bırakmak ve temiz bir duruma gelmek
*Zihnin ne olduğunu, zihinsizliğin ne olduğunu keşfetmek
*Çılgın olmanın neşesi için, enerjimin tadını çıkarmak için

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dinamik Meditasyon

 Dinamik Meitasyon İlk aşama: 10 dakika Hızla burnundan nefes alıp verirken, bırak nefesin yoğun ve kaotik olsun. Nefes ciğerlere derinlemesine ulaşmalıdır. Derin nefes aldığından emin ol, mümkün olduğunca hızlı nefes alıp ver. Bedenini kasmadan, omuzların ve boynun gevşek olduğundan emin ol. Nefes alıp verme haline gelene kadar devam et. Bir kez enerjin harekete geçtiğinde, bedenini de harekete geçirmeye başlayacaktır. Bu bedensel devinimlerin oluşmasına izin ver, onları daha fazla enerji açığa çıkarmada yardımcı olarak kullan. Kollarını ve bedenini doğal bir şekilde hareket ettirmek enerjinin yükselmesine yardım edecektir. Enerjinin yükseldiğini hisset; ilk aşamada kendini salıverme ve hiç yavaşlama. İkinci aşama: 10 dakika Bedenine orada ne varsa dışa vurması için özgürlük tanı... PATLA! .... Bedeninin kontrolü ele geçirmesine izin ver. Dışarı atılmasına gerek olan her şeyi serbest bırak. Bütünüyle çıldır.... Şarkı söyle, çığlık at, ka...

Arayış

Hayat bir arayıştır, sürekli bir arayış, ümitsiz bir arayış; arayanın ne aradığını bilmediği bir arayış. Aramak için çok derin bir içgüdü var, ama insan ne aradığını bilmiyor. Ve öyle bir zihin durumu var ki, eline geçen şey ne olursa olsun, seni tatmin etmiyor. Hayal kırıklığı insanın kaderiymiş gibi görünüyor; çünkü ulaştığın şey, ona ulaştığın anda anlamsızlaşıyor. Yeniden aramaya başlıyorsun.   Bir şey elde etsen de etmesen de, arayış devam ediyor. Neyin var neyin yok, hiç önemli değil, çünkü arayış her durumda sürüyor. Fakirler arayışta, zenginler arayışta, hastalar arayışta, iyiler arayışta, güçlüler arayışta, güçsüzler arayışta, aptallar arayışta, bilgeler arayışta ve kimse tam olarak ne aradığını bilmiyor.   Bu arayışın ne olduğu ve neden orda olduğu anlaşılmalı. Öyle görünüyor ki, insanın varlığında, insanın zihninde bir boşluk var. İnsan bilincinin yapısında bir delik, bir kara delik var sanki. İçine sürekli bir şeyler atıyorsun ve hepsi kayboluyor. Sanki hiçbi...

Aşık olmak

Aşk bir ilişki değildir. Aşk bir varoluş durumudur ve bir başkasıyla hiçbir ilgisi yoktur. İnsan aşık olmaz, insan aşk olur. Ve tabii insan aşk olduğu zaman aşık da olur. Ama bu bir sonuçtur, bir yan üründür; kaynak değil. Kaynak, insanın aşk olmasıdır. Peki, kim aşk olabilir? Doğal olarak, eğer kim olduğunun farkında değilsen, aşk olamazsın. Korku olursun. Korku, aşkın tam karşıtıdır. Unutma, insanların düşündüğü gibi aşkın ve sevginin karşıtı nefret değildir. Nefret, amuda kalkmış aşktır, aşkın karşıtı değil. Aşkın gerçek karşıtı korkudur. İnsan sevgiyle büyür, korkuyla küçülür. İnsan, korkuda kapanır, sevgide açılır. İnsan, korkuda şüphe duyar, sevgide güvenir. İnsan korkuda yalnız kalır, sevgide ise kaybolur; o yüzden de yalnızlık gibi bir durum söz konusu olmaz. Eğer insan yoksa, nasıl yalnız olabilir? Çünkü sevgi varken bütün bu ağaçlar, kuşlar, bulutlar, güneş ve yıldızlar senin içindedir. Aşk, kendi içindeki gökyüzünün farkına vardığın zaman yaşanır. Küçük bir çocukta korku ...