En Sonuna Kadar Araştırın

Sevgili OSHO,
Ruhun ölümden sonra varolduğuna ve farklı bir yaşam formuna doğru göç ettiğine ya da evrenin içinde çözüldüğüne nasıl inanabiliriz?
Ben hiçbir zaman sizden bir şeye inanmanızı istemedim. Benim kişisel deneyimim, ruhun ölümden sonra varolduğunu, farklı bir yaşam biçimine doğru göç ettiğini ve sonuç olarak, daha fazla öğrenecek bir şeyi, sorulacak sorusu, arayış ya da arzusu kalmadığı, en üst nokta olan kesin tatmin noktasına ulaşıp, tamamlanmayı, aydınlanmayı gerçekleştirdiği zaman da kendiliğinden evrenin içinde çözülüp gittiğini gösterir. Bu göçü tekrar deneyimlemenin temel gerekliliği yaşamak için arzu duymak, tatmin edilmesi gereken bir arzuya sahip olmaktır.
Tekrar tekrar doğmakta olan siz değil, asla tatmin edilemediği için varlığını sürdürmeye devam eden arzunuzdur. Siz yalnızca bir gölge gibi bu arzunun peşinden gidersiniz.
Buna inanmanız gerektiğini söylemedim. Hatta inanmamanızı, kuşku duyup bu konuyu araştırmanızı yeğlerim. Ben yalnızca sizi bir araştırmaya itiyorum, bir inanca değil.
Benim dinim bir inanç değildir. Benim dinim en üst gerçekliğe doğru bir araştırmadır.
Bu yüzden ben ne dersem diyeyim, her zaman bunun arkasındaki temel neden, bir dogmayı kabul ettirmek yerine sizi bir arayışa itmektir.
Ben ruhun ölümden sonra da varolduğunu söylediğimde bu sizin için yalnızca bir hipotezden ibarettir.
Benim içinse bu bir deneyimdir. Ben buna inanmıyorum; bunu biliyorum.
Ruhun göç ettiğini söylediğimde kendi deneyimimden yola çıkıyorum. Ben geçmiş hayatlarımı anımsıyorum. Bu göçü bizzat yaşadım; benim kafamda herhangi bir soru ya da şüphe yok, ama bunu sizleri inandırmak için söylemiyorum. Yapmaya çalıştığım şey, geçmiş hayatlarla ilgili bu tuhaf araştırmaya ilgi duymanızı sağlamak. Eğer ben, her şey bilincimize kayıtlı olduğu ve hiçbir şey asla yokolmadığı için bu geçmiş hayatları anımsayabiliyorsam, siz de basamakları inip bilincinizin içine girebilir ve geçmiş hayatlarınızla ilgili şeyler öğrenmeye başlayabilirsiniz. Bir şeyi öğrendiğiniz zaman ona inanmaya ihtiyacınız kalmaz çünkü artık biliyorsunuzdur. Bilmediğiniz bir şeye ise asla inanmayın çünkü inandığınız zaman asla öğrenemezsiniz.
Ve bir şeyi bildikten sonra ona inanmak saçma gelecektir. Zaten bilince inanmanın ne anlamı kalır ki?
Güneşin, güllerin varlığına inanmaz, onların varolduğunu zaten bilirsiniz. Tanrıya inanırsınız çünkü Tanrı'yı bilmezsiniz. Ruha da inanırsınız çünkü ruhu da bilmezsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder