Bu dünya üzerinde birçok insan aydınlandı. Fakat pek azı bir usta haline gelip sizin problemlerinize ve engellerinize bir çözüm getirebildi. Çünkü aydınlanınca kendi problemlerini çözmek, kendi engelleri ile uğraşmak zorundaydılar.
Krişnamurti aydınlandı. Karışık bir olayı basit bir formüle indirgedi. Gizem kayboldu. Bir mantıkçı gibi konuştu. Kimseye faydası olmayan belli formülleri tekrar ediyordu. Kalıplaşmış formüllerle birçok kişi aldandı. Çünkü hayat belli bir kalıba sığdırılamaz.
Bazen bir insan ustaya ihtiyaç duymadan aydınlanır. Bazen de bir değil birçok ustanın yardımıyla aydınlanır. Bir yönteme ihtiyaç duymadan da aydınlanabilirsiniz ama tersi de doğrudur. Mantıklı insanlar her şeyi evet ve hayır olarak böler. Batılı düşünür Bono güzel bir sözcük kullandı: Po. Bu sözcüğü evet ve hayırın yanlış olacağı durumlarda kullandı. Po evet + hayır anlamına geliyordu. Po gri renk demektir. Ne tamamen beyaz ne de tamamen siyah. Ancak şu an kullandığımız dil sadece evet ve hayıra izin veriyor.
Sevgi bölündü, yürek bölündü, zihin bölündü. Tüm batı şizofrenik bir hale geldi. Sufizm'in tüm çabası sizi bir bütün haline getirmektir. O zaman tüm ayrımlar yok olur. O zaman tüm birimler bütün olur. Hatta zihin ve yüreğiniz bile bir olur. Ve gerçeğe ulaşırsınız. Bu ancak deneyimle mümkündür.
Özgürlüğün dilini anlayamazsınız. Ancak korkunun dilini anlayabilirsiniz. İsa sadece bir hayat olduğunu söyledi, tekrar doğumdan bahsetmedi. Aynı şey Müslüman ve Yahudilerde de var. Eğer bahsetseydi rahatlayıp yaşadıkları karanlık hayattan daha da keyif alacaklardı. Böylece dönüşüm olanağı ertelenmiş olacaktı. Heyecan ve korku yaratmak için, tek bir hayat var dedi. Böylece erteleme olanağını ortadan kaldırdı.
Doğuda ise durum farklı. Hint kültürü çok eski. Yaşlı bir zihni var. Oradaki tekrar doğumun mesajı şu; yeter artık. Eğer aynı kalırsan tekerlek dönmeye devam edecek. Buradaki sıkıntıdan kaynaklanan bir felsefe.
Bana hangisi doğru diye sormayın. Her ikisi de ne doğru ne de yanlış. Bir toplum yaşlanınca İsa'nın düşüncesi yardım edemez. Batı da artık yaşlandı ve İsa'nın düşüncesi yardım etmiyor. Ve batılı zihinler yüzlerini doğuya çevirdiler. Sıkıntı felsefesi daha yardımcı oluyor.
Kıyamet günü çocukça görünüyor. Bir hayat yeterli değil. Bir insana verdiğiniz tek bir fırsatla onu nasıl yargılayabilirsiniz? Bu anlatımlar bir araçtır. Burada araç şu manaya gelir: yani ne doğrudur ne de yanlış. Eğer size bir yardımı olursa doğrudur. Size engel olursa yanlıştır.
Her din doğduğu zaman doğrudur. Zamanla durumlar değiştikçe, doğruluk payını yitirir. Sadece belli durumlara uyum sağlar. Sıkıntı ve yük olmaya, sizi boğmaya başlar. Bugün dünyada üç yüz din var ve çoğu ölü. Dinin bir araç olduğunu anlarsanız eğer şu sizin için açık olacaktır: bir araç sonsuza değin araç olarak kalamaz.
Ben de bugün araçlar yaratıyorum. Bir gün ölecekler. İşleri bittiği zaman onun ötesine geçin. Taşımayın, bağlanmayın. Çünkü bu bir intihar olur.
Gurdjieff bir sufiydi*. Batılılar onu anlayamadılar. Bir gün adamın biri gelir ve kendinden bahsetmeye başlar. Vejetaryen olduğunu, alkole ve sigaraya dokunmadığını söyler. Gurdjieff şöyle der "Benimle olmak istiyorsan her şeyi benim ellerime bırakacaksın." Adam "Tabii ki size teslim oluyorum." der.
Gurdjieff "İyi o zaman ilk yapacağın şeyler: et yemek, sigara içmek, alkol almak ve kadınlarla birlikte olmak." der.
Adam bunları duyduğuna inanamaz. Şaka olduğunu zanneder. Bir aziz nasıl olur da böyle konuşur.
Gurdjieff "Senin vejetaryenliğin vejetaryenlik değil. Sadece egonun bir parçası. Bunlar senin egonun parçası haline gelmiş. Egonu kırabilmemin tek yolu bu." der.
Adam bir süre sonra dönüşüme uğrar. Buradaki ince ego, etten ve alkolden daha zarar vericidir. Dönüşüm olduktan sonra her şey tekrar bırakılabilir.
Bazen de tersini yapar Gurdjieff. Adamda her şey vardır. O zaman onu bir oruç ve diyete sokar. O kendi yoluna kurnaz adamın yolu dedi. Birçok cesur kişiye Gurdjieff'in yardımı oldu.
Yardım etmek için tüm ustalar böyle olmak zorundadır. Fakat siz ustaların masum bakireler gibi olduğunu düşünürsünüz. Böyle olanları da vardır ama kimseye faydaları dokunmaz.
Gerçekten aydınlanmış insan iyi ve kötüden, günah ve erdemden ötede yer alır. Karşıtlığın ve ikilemin ötesindedir. Hem ikisidir, hem değildir. Sadece böyle bir insanın hayatı zengin bir hayattır. Fakat böyle bir insanla beraber olmak zordur. Çünkü sizin kendinize ait görüşleriniz, yargılarınız vardır. Üzüntü verici olan şudur; size yardımı olacak insanlardan kaçar, yardımı olamayacak olanların etkisi altına girersiniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder