Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bedenin Zekası

Bedenin Zekası Batı tıp bilimi insanı ayrı bir birim olarak görmüştür – doğadan ayrı. Bu yapılan en ciddi hatalardan biridir. İnsan doğanın bir parçasıdır; sağlığı ise doğa ile uyum içinde olmaktan ibarettir. Batı tıbbı insana mekanik açıdan bakar, bu nedenle mekaniğin başarılı olduğu yerde o da başarılıdır. Ama insan bir makine değildir; insan organik bir bütündür ve sadece hasta parçasının iyileştirilmesi yetmez. Hasta parça tüm organizmanın zor durumda olduğuna dair bir göstergedir. Hasta parça göze batar, çünkü en zayıf nokta odur. Hasta olan yeri iyileştirirsin ve başarılı olmuş gibi gözükürsün...ama sonra hastalık yeniden baş gösterir. Tek yaptığın hastalığın kendini hasta olan yerden göstermesini engellemek olmuştur; onu daha güçlendirmiş oldun. Ama insanın bir bütün olduğunu anlamıyorsun: ya hastadır ya da sağlıklı, arası yoktur. İnsana bütün bir organizma olarak bakılmalıdır. Temelde bedenin her zaman seni dinlemeye hazır olduğunu anlamak yatar – ama onunla hiç konuşmadın, hiç...
En son yayınlar

Gerçek Dindar

  Gerçek bir dindar her zaman yanlış anlaşılacaktır. Onun hakkında ne söylerseniz yanlış olacaktır. Çünkü yanlış olan sizsiniz. Onun için iyidir derseniz yanlış olacaktır çünkü o aynı zamanda kötüdür de. O çelişkiseldir. Tanrı da çelişkisel bir nitelik taşır. Zihnin ötesine geçmediğiniz sürece dinsel bilincin ne olduğunu hissedemezsiniz. Asıl din tekdir. Din isimleri ve tarikatlar ise sadece biçimlerdir. Din bir miras gibi size geçen bir şey değildir. O kendi içinizde bulunacak bir şeydir. Kişisel bir büyümedir. Din gerçekle kişisel bir karşılaşmadır. O kişisel bir arayıştır, toplumun bir parçası değildir. Ben bir Cayna (Cayn dini izdeşçisi) olarak doğdum. Tabii Cayna olmam için zorladılar. Nasıl böyle nadir bulunan bir dine mensup olmazdım? Fakat başarısız oldular. O zaman bana kızdılar. Onlardan olmadığım için, onlara karşı olduğumu düşündüler. Cayn dini Hinduizm'den, Vedalardan bile eski bir dindi. Hatta Rig Veda'da Cayn Tirthankaralarından *  saygıyla bahsetmekteydi. Onlar...

Aşık olmak

Aşk bir ilişki değildir. Aşk bir varoluş durumudur ve bir başkasıyla hiçbir ilgisi yoktur. İnsan aşık olmaz, insan aşk olur. Ve tabii insan aşk olduğu zaman aşık da olur. Ama bu bir sonuçtur, bir yan üründür; kaynak değil. Kaynak, insanın aşk olmasıdır. Peki, kim aşk olabilir? Doğal olarak, eğer kim olduğunun farkında değilsen, aşk olamazsın. Korku olursun. Korku, aşkın tam karşıtıdır. Unutma, insanların düşündüğü gibi aşkın ve sevginin karşıtı nefret değildir. Nefret, amuda kalkmış aşktır, aşkın karşıtı değil. Aşkın gerçek karşıtı korkudur. İnsan sevgiyle büyür, korkuyla küçülür. İnsan, korkuda kapanır, sevgide açılır. İnsan, korkuda şüphe duyar, sevgide güvenir. İnsan korkuda yalnız kalır, sevgide ise kaybolur; o yüzden de yalnızlık gibi bir durum söz konusu olmaz. Eğer insan yoksa, nasıl yalnız olabilir? Çünkü sevgi varken bütün bu ağaçlar, kuşlar, bulutlar, güneş ve yıldızlar senin içindedir. Aşk, kendi içindeki gökyüzünün farkına vardığın zaman yaşanır. Küçük bir çocukta korku ...

Kalabalık

Meditasyon, sadece sessiz ve tek başına olma cesaretidir. Yavaş yavaş, içinde yeni bir nitelik, yeni bir canlılık, yeni bir güzellik, yeni bir zekâ hissetmeye başlarsın. Bu, kimseden ödünç alınmamıştır, senin içinde büyümektedir. Kökü senin varoluşuna dayanmaktadır. Ve eğer bir korkak değilsen, hayat bulacak ve çiçek açacaktır. Hiç kimse varoluşun olmasını hedeflediği kişi değildir. Toplum, kültür, din ve eğitim sistemi, masum çocuklara karşı gizli bir ittifak içindedir. Bütün güç onlarda; çocuk çaresiz ve bağımlı, o yüzden onu istedikleri gibi şekillendirmeyi başarıyorlar. Çocuğun kendi doğal yönelimi doğrultusunda gelişmesine izin vermiyorlar.  Bütün çabaları insanları kullanılacak metalara çevirmektir. Çocuğun kendi başına büyümesine izin verirlerse, kendi çıkarları için kullanıp kullanamayacaklarını, yatırımlarının boşa gidip gitmeyeceğini kimse bilemez. Toplum böyle bir riski göze almaya hazır değildir. Çocuğu kuşatır ve toplumun ihtiyacı olan şekildeki b...

Sevmezsen

Osho nun kendini gerçek anlamda sevmek adına yapmış olduğu güzel bir anlatım… **Lütfen kişinin kendisini sağlıklı bir şekilde sevmesi ile egoist gurur arasındaki fark hakkında konuşabilir misiniz?** Her ne kadar ikisi çok benzer gibi görünse  de ikisi arasında çok büyük bir fark vardır. Kişinin kendisini sağlıklı bir biçimde sevmesinin çok büyük bir dini değeri vardır. Kendisini sevmeyen kişi asla başka birisini sevemeyecektir. İlk sevgi halkası kalbinde ortaya çıkmalıdır. Şayet o senin için ortaya çıkmamışsa başka kimse için çıkamaz çünkü herkes senden çok daha uzaktadır. Bu durgun bir göle taş atmak gibidir; ilk halka taşın etrafında oluşur ve sonra uzak kıyılara doğru yayılmaya devam edecektir. İlk sevgi halkası senin etrafında olmalıdır. Kişi kendi bedenini sevmelidir, kişi kendi ruhunu sevmelidir, kişi kendi bütünlüğünü sevmelidir. Ve bu doğaldır; aksi taktirde hayatta bile kalamazdın. Ve bu güzeldir çünkü o seni güzelleştirir. Kendisini seven kişi zarif, alımlı olur. Kendi...